Karanlık ve soğuk aracılığıyla: Neden Afrika filleri düzenli olarak mağaraya inerler?

Bu sadece Afrika'da görülebilir. Bilinmeyen bir kuvvetle sürülen onlarca fil, kasvetli bir mağaradaki zifiri karanlıktan geçer, zindanın altına ve altına iner. Burada iyi yönlendirilmişler ve her şey mağaranın kendilerine aşina olduğunu ve onlara korku hissi vermediğini gösteriyor. Ama burada ne yapıyorlar?

Kitum Mağarası, soyu tükenmiş volkan Elgon'un güney eteklerinde, Kenya ve Uganda sınırında yer almaktadır. Bu, yüksekliği 4.321 metre olan oldukça etkileyici bir dağdır ve Kitum, yamaçlarında bulunan dört mağaradan biridir. Bu mağara yaklaşık 60 metre genişliğe sahiptir ve 200 metre derinliğe kadar inmektedir.

Elgon Dağı civarında çok sayıda Afrika filinin yanı sıra bufalo, antilop ve Afrika yırtıcıları var. Hepsi de Kitum Mağarası'na girişin yerini çok iyi biliyor. Dahası, filler, bufalolar ve diğer ungulat'lar, koridorlarının, savanaların genişliğine alışkın olan bu kadar büyük otçulların yürümesi için çok uygun olmamasına rağmen, düzenli olarak mağarayı ziyaret etmektedir.

Bu tür alışılmadık bağımlılıkların çözümü mağaranın içeriğinde yatmaktadır. Bunların hepsi, uzak koridorlarında mağaranın duvarlarında bulunan en yaygın tuz - sodyum klorür (NaCl) ile ilgilidir. Ondan sonra filler buraya gelir; güçlü dişleriyle mağara duvarlarından ve tavandan tuz parçalarını kesebilecekler. Fillerin yanı sıra, tuz ihtiyacını da hisseden birçok bufalo ve diğer herbivor vardır.

Gerçek şu ki, herbivorların beslenmesi, vitamin ve iz elementler bakımından zengin, çeşitli bitki besinlerinden oluşmasına rağmen, yine de hayvanın sodyum klorür ihtiyacını tam olarak karşılayamamaktadır. Bu arada, tuz içinde bulunan ve insanlar dahil olmak üzere memelilerin vücudundaki birçok işlemde önemli bir rol oynayan sodyumdur.

Sodyum, su-tuz dengesini düzenlemek için önemlidir ve dehidrasyonlarını engelleyerek hücrelerde nemin korunmasına yardımcı olur. Kurak savanların şartları altında, böyle bir sodyum özelliği ve fillerin vücudunda gerekli miktarı hayati öneme sahiptir. Su-tuz dengesine katılmaya ek olarak, sodyum sinir sistemi hücrelerinde sinir uyarılarının iletilmesinde önemli bir rol oynar, kardiyovasküler sistemin çalışmasına katılır ve vücut sıvılarında normal bir ozmotik basınç seviyesini korur.

Yorumunuzu Bırakın