Arap çölünde ne zaman nehirler mırıldanır ve ormanlar ses çıkarır?

Dünyanın iklimi her zaman bugün gözlemlediğimizle aynı olmamıştır. İç ve dış faktörlerin etkisinde, önemli değişikliklerden geçiyor. Çiçeklenme vahalarının olduğu yerde, sonsuz çöller artık uzanıyor ve buzlu okyanusun yerine güçlü iğne yapraklı ormanlar uzanıyor.

Ani değişiklikler genellikle felakete yol açar ve kural olarak, dış kuvvetlerin hareketinden kaynaklanır: güneş aktivitesinde keskin bir artış, meteorlarla buluşma. İç süreçlerin etkisi altındaki değişiklikler yavaş yavaş meydana gelir ve çoğu zaman döngüseldir. Örneğin, iklimin ısınma ve kuruma (aridizasyon) aşamaları, belli bir süre sonra tekrar soğutma ve geri dönüş ile değiştirilir.

Dünyanın yüzeyinin yaklaşık üçte biri çöller ve yarı çöller tarafından işgal edilmiştir. Ancak bunlar her zaman cansız uzaylar değildir. Örneğin, modern Ortadoğu bölgesinde, en büyük çöl bölgelerinden biri, yaklaşık 250 milyon insan yaşıyor. Kuşkusuz, kurak iklim, nüfusa su ve yiyecek sağlama sürecinde büyük zorluklara neden olmaktadır. Farklı ülkelerden araştırmacılar, bu değişikliklerin ne kadar derin olduğunu ve Orta Doğu ülkelerindeki kuraklık süresinin ne kadar süreceğini bulmaya çalışıyor.

Geçtiğimiz günlerin iklim resmini düzeltmek için, bilim adamları İran'daki mağaralardan birinde mineral oluşumlarını (dikitler) araştırıyorlar. Mağaranın tavanından düşen damlaların sertleşmesi sonucu elde edilirler. Bu kayaların oluşumu binlerce yıldır neredeyse sürekli devam etmektedir. Bu, sarkıtın her bir yaşam dönemi hakkında veri depolayan bir tür "hesap defteri" dir.

Bu şaşırtıcı mağara oluşumlarının dünyaya birçok ilginç şey söyleyebileceği ortaya çıktı. Örneğin, belirli bir kimyasal elementin içeriğini farklı sarkıt katmanlarında ölçerek, o dönemde ortalama hava sıcaklığının ne olduğunu, güneş ışımasının yoğunluğunu ve yağış miktarını belirlemek mümkündür. Verilere dayanarak, bilim adamları Orta 130'da iklim resmini son 130 bin yıl boyunca yeniden yapılandırdılar.

Bu bölgenin ikliminin birkaç bin yılda bir önemli değişikliklere uğradığı ortaya çıktı. Daha kuru ve sıcak, sonra orta derecede sıcak, ancak daha nemli hale geldi. Bilim adamlarına göre bu tür döngüsel dalgalanmalar gezegenimizin diğer bölgelerinin iklimi incelenerek elde edilen bilgilerle tutarlıdır. Böylece, iklim değişikliğinin doğada bir noktaya benzer olmadığı, ancak gezegensel yasalara tabi olduğu anlaşılmaktadır.

Orta Doğu’ya gelince, bilim adamlarının sonuçları yine de olumsuz. Son araştırmalar, bu bölgenin nispeten yakın bir zamanda, 10.000 yıl daha sürecek olan iklimin ısınması ve kuruma aşamasına girdiğini gösteriyor. Bu nedenle, tam akan nehirler ve yağmur ormanları, bu bölgenin sakinlerinin yalnızca soyundan gelenleri düşünebilir.

Yorumunuzu Bırakın