Dünya güçleri neden Antarktika Bölgesi'nin mülkiyetini istiyor?

Antarktika, toprakları hiçbir devlete ait olmayan gezegenimizin tek kıtasıdır. Ancak bu durum pek uygun değil. Karada, tamamen buz ve karla kaplı, kalıcı bir nüfus, devlet sınırları, yollar ve diğer altyapı yoktur. Ancak bu, Antarktika'yı ele geçirmek isteyen ve düzenli olarak bölge taleplerini hatırlatmak isteyen birçok ülkeyi durdurmuyor. Hangi devletlerin buzlu çölün ortasında topraklarını istediğini ve neden buna ihtiyaç duyduklarını görelim.

Kıtanın 1820'de Rus seferi tarafından keşfedilmesinden bu yana, önde gelen dünya güçleri defalarca Antartika'ya haklarını talep ettiler. Fransa, Avustralya, Büyük Britanya, Arjantin, Şili - bu kıtanın bir parçası olduğunu ilan eden ülkelerin eksik listesidir. Rakiplerin iştahları o kadar büyük ki Antarktika hiç yetmedi: birçok devletin ilan ettiği malların kesiştiği. Bu durum, buz açık alanlara ilişkin toprak iddialarını yansıtan bir haritada açıkça görülüyor.

Rusya ve ABD daha akıllı davrandılar: Antartika’yı stratejik çıkarlarının bir bölgesi ilan ettiler. Aynı zamanda, ne Amerika Birleşik Devletleri ne de ülkemiz diğer devletlerin iddialarını tanımıyor. Çin ayrıca, en soğuk kıtanın topraklarına olan haklarını doğrudan beyan etmek yerine, bekle ve gör tavrı aldı.

Ancak, rakip ülkelerin tüm hayalleri şu anda gerçekleşemez. Gerçek şu ki, toprak taleplerinin uluslararası bir belge - 1961'de yürürlüğe giren Antarktika Antlaşması ile dondurulmuş olması. Kıtasından ve tüm topraklarından kıyılarına kadar 60º güney enlemi, askeri tesislerden, nükleer silahlardan ve deniz gemilerinden arınmış bir bölge ilan edildi.

Bugün, 15'ten fazla eyalet tarafından yürütülen anakarada sadece araştırma faaliyetlerine izin verilmektedir. Ancak son on yılda, anlaşmaya taraf olan ülkeler ana hükümlerini gözden geçirme sorununu giderek artırıyor. Antarktika neden o kadar çekici ki, soğuk ve altyapı yetersizliğine rağmen, lider dünya güçleri onu ele geçirmeye çalışıyorlar?

Her şey doğal kaynaklarla ilgili. Evet, garip görünmediğinden, Antarktika, asırlık kar kalın bir tabakanın altına gizlenmiş, dünyanın en zengin maden deposudur. Ancak modern koşullarda, bu gelişme için bir engel değildir. Bazı ülkeler bugün üretime başlamalarını sağlamak için gerekli yetenek ve teknolojilere sahiptir.

Yorumunuzu Bırakın