Lobnor Gölü: Çölün yediği Aral Denizi'nin Çin ikizleri

Bir zamanlar, Çin hükümeti burayı nükleer test için seçti - çok ıssızdı ve uygarlıktan uzaktı. Fakat bu her zaman böyle değildi, çünkü birkaç bin yıl önce bile çölün standartlarına göre çok büyük bir göl vardı ve Loulan'ın zengin krallığı bulunuyordu. Ama acımasız zaman, ne şehri ne de büyük gölü kurtardı. Sonsuz kumlar bu yerdeki yaşamı yendi ve göl kurudu, sadece tuz havuzlarını ve antik kent kalıntılarını geride bıraktı.

Lobnor Gölü veya daha doğrusu kuruduktan sonra kalan havza, Batı Çin'deki Takla-Makan çölünde Tarim Depresyonunun doğusunda yer almaktadır. Bu, daha önce Tarim Nehri olan üç akarsuyun akışıyla doldurulmuş olan kabartmadaki doğal bir azalmadır. Ancak bugün, yerel nüfusun potasyum tuzu ürettiği gölde sadece bir tuz havzası kaldı.

9-10. Yüzyıllardan başlayarak, başlangıçta Asya'nın orta bölgelerinde genel bir iklim değişikliği nedeniyle oluşan Lobnor Gölü'nün kademeli olarak kuruması gözlemlendi. Ancak uzmanlar, Tarima Vadisi'ndeki insanların ekonomik faaliyetlerinin bu süreci önemli ölçüde hızlandırdığına inanıyor. Kıyı tugai ormanlarının kavaklardan ve söğütlerden ormansızlaştırılmasının yanı sıra, sulama için gölün kol nehirlerinden su alımı, gölün birkaç sığ su kütlesine bölünmesine ve ardından tamamen hareket eden kumlarla kaplı olmasına yol açmıştır.

XX yüzyılın 60'larında, eski gölün çevresi nükleer test için bir test alanı olarak kullanıldı. Hidrojen bombalarının test edildiği atık depolama alanı 1964'ten 1995'e kadar çalıştırıldı ve burada 40'tan fazla patlama gerçekleşti. 1980'den beri sadece yeraltı testleri yapıldı.

Fakat bugün Lobnor Havzasının nükleer geçmişini hatırlamamaya çalışıyorlar. Siviller bölgeye geri döndü, burada potasyum tuzları çıkarılıyor ve turistler bile Lobnor'ı ziyaret ediyor. Onlar, bu bölgenin zengin tarihi geçmişinden - çeşitli binaların korunduğu Loulan antik kentinin kalıntılarından - etkilenirler. Araştırmacılar, XIX-XX yüzyıl başlarında bu kentin kalıntılarına rastladılar. Arkeolojik kazılar sonucunda, kentin büyük ölçekli bir sulama sistemi, eski binalar, Budist tapınakları ve hatta korunmuş ipek kumaş parçaları keşfedildi. Şehrin çevresinde, materyallerimizden birinde daha önce bahsettiğimiz ünlü Tarim mumyaları da bulundu.