Ölüm Vadisi'ndeki taş hareketi olgusunun cevabı: şüphelilerin sesleri çoktan duyuldu.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Ölüm Vadisi, yalnızca Dünya'daki en sıcak çöl vadilerinden biri olarak değil, aynı zamanda gizemli taşların 300 kilograma kadar ağırlık aldığı bir yer olarak da bilinir. Taşlar, kurumuş Lake Raistraek Playa'nın kil tabanı boyunca, arkalarında uzanan uzun izlerin gösterdiği gibi yavaşça hareket eder.

Uzun süre boyunca, hareketli taşların doğaüstü güçlerin bir tezahürü olduğu düşünülüyordu. Altın telaşı ve ülkenin batı bölgelerinin gelişmesi sırasında, Ölüm Vadisi, California üzerinden rotasını kısaltmaya çalışan bir düzineden fazla insanı öldürdü. Bu nedenle, burası uzun zamandır ünlüydü ve hareketli taşlar bunu mümkün olduğunca doğruladı.

Geçen yüzyılın ortalarında, bu fenomenin nedenini çözmeye çalışan dünyanın her yerinden araştırmacılar çölü sıkça ziyaret ediyorlardı. Taşlar fotoğraflandı, konumlarının haritalarını kesin koordinatlarla derledi ve hareketlerini kaydetti.

Taşların elektromanyetik kuvvetlerin etkisi altında hareket ettiği ileri sürüldü, ancak daha fazla doğrulama bulamadılar.

Başka bir versiyona göre, olgunun nedeni Raistraek Playa Gölü bölgesinde sismik aktivite olabilirdi. Zayıf titremeler taşların hareketine katkıda bulunabilir. Ancak bu teori aynı zamanda başarısızlığını da kanıtladı - on yıllık gözlemden sonra, Ölüm Vadisi bölgesinde küçük bir yeraltı etkinliği bile bulunamadı.

Ve 2014 yılında, hareketli taş olgusunun gizeminin çözüldüğü açıklandı. Oşinografi Enstitüsü'ndeki Amerikalı bir bilim adamı olan Scripps, taşların kameralarla ve navigasyon sensörleriyle donatıldığı bir deney yaptı. Aralık ayında, gölün dibi boyunca deney taşlarının hareketi, dibinin birkaç santimetre buz tabakasıyla kaplanmasından sonra kaydedildi. İnce buz bölümlerinin erimesi sonucunda, rüzgar ve yerçekimi etkisiyle taş, gölün yüzeyinde kaymaya başladı ve izler bıraktı.

Ancak sansasyonel keşiften sonra, şüphelilerin sesleri duyuldu. Mesela, Michigan Üniversitesi'nden jeolog George Stanley yeni bir teoriyi reddetti. Taşların, bir buz kabuğu yardımıyla bile, rüzgarın onları hareket ettirmesi için çok ağır olduğu gerçeğini belirtti. Ve deneyleri bunu doğruladı.

Yorumunuzu Bırakın